NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
8 - (2963) حدثنا
يحيى بن يحيى
وقتيبة بن
سعيد (قال
قتيبة: حدثنا. وقال
يحيى: أخبرنا)
المغيرة بن
عبدالرحمن
الحزامي عن
أبي الزناد،
عن الأعرج، عن
أبي هريرة؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال "إذا
نظر أحدكم إلى
من فضل عليه
في المال
والخلق، فلينظر
إلى من هو
أسفل منه ممن
فضل عليه".
{8}
Bize Yahya b. Yahya ile
Kuteybe b. Saîd rivayet ettiler. (Kuteybe: Haddesenâ; Yahya ise: Ahberanâ
tâbirlerini kullandılar. (Dedilerki): Bize Muğîra b. Abdirrahman El-Hızâmî,
Ebû'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen haber verdiki, Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuşlar:
«Biriniz mal ve hilkatte
kendinden üstün olana baktığı vakit, bir de kendinin üstün olduğu daha
aşağıkine baksın!» buyurmuşlar.
8-م - (2963) حدثنا
محمد بن رافع.
حدثنا عبدالرزاق.
حدثنا معتمر
عن همام بن
منبه، عن أبي
هريرة، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم. بمثل حديث
أبي الزناد.
سواء.
{m-8}
Bize Muhammed b. Rnfi' rivayet
etti, (Dediki): Bize Abdurrezzâk rivayet etti. (Dediki): Bize Ma'mer, Hemmâm b.
Münebbih'den, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den
naklen tamamiyle Ebû'z-Zinâd'ın hadîsi gibi rivayette bulundu.
9 - (2963) وحدثني
زهير بن حرب.
حدثنا جرير. ح
وحدثنا أبو كريب.
حدثنا أبو
معاوية. ح
وحدثنا أبو
بكر بن أبي
شيبة (واللفظ
له). حدثنا أبو
معاوية ووكيع
عن الأعمش، عن
أبي صالح، عن
أبي هريرة،
قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "انظروا
إلى من أسفل
منكم. ولا
تنظروا إلى من
هو فوقكم. فهو
أجدر أن لا
تزدروا نعمة
الله".
قال أبو
معاوية
"عليكم".
[ش
(انظروا إلى
من أسفل منكم..
الخ) معنى
أجدر أحق. وتزدروا
تحتقروا. قال
ابن جرير
وغيره: هذا
حديث جامع
لأنواع من
الخير. لأن
الإنسان إذا
رأى من فضل
عليه في الدنيا
طلبت نفسه مثل
ذلك، واستصغر
ما عنده من
نعمة الله
تعالى وحرص
على الازدياد
ليلحق بذلك أو
يقاربه. هذا
هو الموجود في
غالب الناس. وأما
إذا ما نظر في
أمور الدنيا
إلى من هو
دونه فيها،
ظهرت له نعمة
الله تعالى
عليه، فشكرها
وتواضع. وفعل
فيه الخير].
{9}
Bana Züheyr b. Harb da
rivayet etti. (Dediki): Bize Cerir rivayet etti. H.
Bize Ebû Kureyb de
rivayet etti, (Dediki): Bize Ebû Muaviye rivayet etti. H.
Bize Ebû Bekr b. Ehî
Şeyhe dahî rivayet etti. Lâfız onundur. (Dediki): Bize Ebû Muaviye ile Vekî,
A'meş'dcn, o da Ebû Salih'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle
demiş): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
«Sizden daha aşağı
olanlara bakın! Sizin fevkinizde olanlara bakmayın! Bu Allah'ın nimetini
küçümsememenize daha lâyıktır.» buyurdular.
Ebû Muaviye: «Allah'ın
sîzin üzerinize olan nimetini.» demiş.
izah:
Bu rivayetleri Buhârî
«Kitâbu'l-Cizye» ve «Kitâbü'r-Rikak»'da tahric etmiştir.
Bahreyn ahalisi o
zamanlar ekseriyetle Mecûsilerden müteşekkildi. Meeûsi'lerden cizye denilen
vergi alınırdı. Hz. Ebû Ubeyde bu cizyeyi getirmişti. Ensarı kiramın, sabah
namazında Mescid-i Nebeviye toplanmalarından anlaşılıyor ki, sâir namazları
kendi mescitlerinde kılarlarmış. Çünkü her kabilenin ayrı ayrı mescitleri
vardı. Rcsûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in gülümsemesi, onların
maksadını anladığındandır. Filhakika Ensarın mala ihtiyaçları olduğu, huzuruna
bu maksatla çıktıkları hallerinden belli idi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) «Sevinin!» diyerek arzularını yerine getirdiğini müjdelemiş, arkacığından
onlar için fakirlikten değil, bilâkis zenginlikten korktuğunu izah buyurmuştur.
Bu endişenin sebebi ihtimal ki, dünyanın kendilerine feth edileceğini ve
ileride zengin olacaklarını bilmesidir. Fakat, bu sözü ile fakirliğin zararı
zenginliğin zararından daha az olduğuna işaret etmiş de olabilir. Çünkü
fakirliğin zararı ekseriyetle dünyevî, zenginliğin zararı ise ekseriyetle dînî
olur, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ashabının dünya malı kazanmak
için birbirleri ile münâfese ederek geçmiş milletler gibi helak olmalarından
endişe duyduğunu tasrih buyurmuştur.
Münâfese: Bir şeye
rağbet göstererek ona yalnız başına sahip olmaya çalışmak ve bu babta âdeta
yarış etmektir. Dünya malı için yapılan bu yarışın sonu kavga ve helake varır.
ibni Battal diyor ki: «Bu hadîs dünya malının kötü akıbetinden ve fitnesinin
şerrinden korunmak gerektiğine delildir. insan dünya zînetlerine aldanarak bu
hususta başkaları ile yarış etmemelidir. Yine bu hadîsle fakirliğin
zenginlikten efdal olduğuna istidlal edilir. Çünkü dünya fitnesi zenginlikle
beraberdir.»
Hadîs'in bir
rivayetinde Hz. Abdirrahman b. Avf'ın Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e
cevaben: «Allah'ın bize emrettiği gibi söyleriz.» demesinden murâd; ona hamd ve
şükür ederiz, fazlının devam ve ziyadesini dileriz, demektir. Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buna karşılık :
«Bundan başka bir şey
yapmaz mısınız?» mânâsına gelen: «E ve gayra zâlik» cümlesiyle başlayan
beyanatını serd etmiştir. Fakat, bu cümle «Ev gayru zâlik» şeklinde de rivayet
olunmuştur. Bu takdirde mânâsı: «Yahut bundan başka şeyler yaparsınız» demek
olur.
Hadîsin Hz. Ebû Hureyre
rivayeti hakkında îbni Battâl şunları söylemiştir: «Bu hadîs bütün hayır
mânâlarını cem' etmektedir. Çünkü insan din'e müteallik hususatta mutlaka
kendinden üstün olanı bulacaktır. Onun derecesine varmak istediği zaman kendi
halini kusurlu görecek ve daima Allah'ına yaklaşması artacaktır. Darlık içinde
bulunan bir kimse de kendinden daha fakirini bulacak ve bunu düşündüğü zaman
Allah'ın kendisine birçok kimselerden fazla ni'met verdiğini anlayacaktır.
Binâenaleyh haline şükredecek, bu da âhiretteki ecrini yükseltecektir.»
Bâzıları: «Bu hadiste
derde deva vardır. Çünkü insan kendinden üstün olana bakarsa ona hasetlik
çekmekten emin olamaz. Onun devası kendinden aşağı olana bakmaktır. Tâ ki, bu
hal onun şükrüne sebep olsun!» demişlerdir.